Yolcu - Şoför Diyalogları
Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp,- 'Bir Monte Carlo' dedim!
Adam birkaç saniye yüzüme bakıp;
- 'Abi bu Bakırköy'e gider' diye cevap verdi!
İşte o an benim ve şoförün bittiği andı.
...................
Mükemmel bir yerde inebilir miyim? Yolcunun kafası karşık sanırım, kendisi de dolmuştakiler de güler söylediğine.
Şöför kadını indirirken:
- Buyrun size layık değil ama!
...................
Yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili sürçer;
- Musait bi yerde iner misiniz?
Şöför :
- Niye sen mi kullancan.
..........................
Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle taksim'e dogru gidiyoruz. Adamın biri Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla;
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?
Bizim soför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi?
..........................
İstanbul'da, çok sıcak bir günde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle;
-"Şöfeer bey klimayı açar mısınız çok sıcak olduu" demişti.
Pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı açıp açıp kapatmaya basladı.
.........................
İstanbul'dayız... Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkacak, elemanın biri açtı kapıyı, içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 Eleman hala bir umut sordu:
- "Kaptan, yer var mı?".
Şöför de arkasını dönüp cevap verdi:
- "Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım".
............................
Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi. Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. Çocuklardan biri şoföre parayı uzattı:
- Abi bir öğrenci bir de hayvan al.